Çetin Cevizden İyi Tohumluk Olur
Ünal KAYNAR: Bu meyanda 13 randıman veren cevizler de vardı. Misal Diyarbakır yöresinin efendim Kulp, Kiğı, Sason, buraların cevizi tam fidan üretmek için uygundu. Çetin içi çıkmayan cevizlerdir. Onlar tohumluk olur. Bunu herkes bilmez. Tohumu sıfır cevizden yaptığın zaman yani diyelim ki 60 randıman veren cevizi yaptığı zaman bunlarda kök yapısı güçlü olmaz ama çetin cevizin her şeyinde bir saçak kök, bir de kazık kök olur. Bunlar daha güçlü çıkar, ceviz daha derine inebilir. Onun için çetin ceviz tohumluk olarak kullanılır ve onu aşı yaparlar. Yeni yöntem sistem bu.
Sam Yeli Cevizi Yakar
Abdullah GÜVEN: Şimdi ceviz neden böyle meyilli iki dağ arası olan yerlere ekilir? Çünkü rüzgârı direk aldığı yerlerde bazen sıcak rüzgâr eser. Sam yeli anlıyor musun? O Sam yeli sıcak eser, cevizin tırtıldan sonra oluşan yeşil kabuğunun bir tarafını yakar. Cevizi kırdığında bir tarafı esmer olur bir tarafı beyaz olur. Kırdığın zaman dikkat et yani. Hocam bak, cevizi kırdın bir tarafı esmer olur bir tarafı beyaz olur. Niye o Sam yeli sıcak eser yakar. Tam onun olgunlaşacağı zaman onu orda büyütmez. Evet, kurutuyor işte gelişmiyor. Yakıyor onu. Onun için tabi bilimsel olarak bu işin ilmini yapmış, okumuş insanlar mecburen uygun iklim şartlarını arıyor. Tabii bu sadece ceviz için değil bütün meyveler için öyle.
Bağderesi Cevizi Sanki Kağıt
Ünal KAYNAR: Şimdi Bağderesi var Akkuş'ta. Orada çıkan cevizi daha çok hepimiz biliriz. Harika olur ince kabukludur, çok lezzetlidir. İşte oranın cevizi hiç bitmez, her getiren Bağderesi cevizi diyor. Benim bir Gül Ağam var, hala sağ şu anda. Gül ağa o tarafın ağasıdır. Hem hayvancılık hem de ceviz işi yapıyor.Ben onunla çalışıyorum o bölgede. Senenin birinde İhsan Çam rahmetli orada beni bir haşladı ki sorma. İşte ben para dağıttım ben şöyle ettim ben böyle ettim beni iyice bir ağuladı uzatmayalım. Dedim madem böyle bu işler hiç bir şey demedim. Gül ağayı çağırdım. Benim bir 65'lik traktör vardı. Dedim burada ne kadar ceviz varsa alacaksın, bu işi bozacaksın dedim. Gitti ama bir ceviz getirdi 7-8 ton. Ama bir ceviz nasıl biliyor musun? Kağıt ya. Sonra İhsan Çam, sen ne yaptın ya dedi. Eee napalım sen arandın, bizi kışkırttın. Allah rahmet eylesin. Ağam ya dedi bana. Bundan başka da yok zaten dedi. Bir sene doğru düzgün bir ceviz bulduk onu da o hale getirdi. Yani ceviz sanatı kapalı bir kutu. İçini görmüyorsun. Mübarekleri Fatsa'dan alan var, 1 ton oradan alan 500 kilo şuradan alan, karıştırıyorlar ceviz bu. Yani farklı farklı katıp para kazanılır mı, kazanılmaz. Yani bir standardı yok. Halbuki aldığın adamdan içine göre konuşsan, yani randıman dedik ya az önce. İşte 100 kilo cevizi kırdırırız senin adına ne kadar iç çıktı, bunun fiyatı bu. Yani hizmet sektörü böyle bir şey kurulsaymış sistem daha değişik çalışırdı. Belki cevizcilik o zaman gerilemezdi. O zaman gül ağanın anlattığı şey olmazdı. Böyle bir şey yaşanmazdı. Yani burada bi de standartsızlık var.
İlk Defa Çin Cevizini Orada Duymuştum
Sefa ÖZDEN: Bir şey anlatıyım çok önemli bu. Antepli Mustafa Şahinler çok kuvvetli bir firmaydı. Tırlar deposunun içinde dolanıyordu. Şimdi bizden ceviz istediler. İlk defa Çin'i, Çin cevizini orada duymuştum ben. Buradan birer sandık numune gitti. Biz verdik, Remzi Kefeli verdi, bir de bir kişi daha verdi şu anda hatırlamıyorum. Telefon geldi direkt yükleyin dediler. Şimdi bak standartla ilgili bir şey söyleyeceğim. Buradan cevizi yükledik götürdük. Orda cevizler indi depolarına gitti. Adamın yazıhanesine gittik, dışarıda oturuyoruz. Sırayla içeri alıyor adam. Depodan 3 sandık da ceviz geldi. Bizimki, Remzi Kefeli'nin ki, bir arkadaşın daha. Şimdi adam masanın üstüne altın terazisini koymuş. Birinci, hatırlamadığım girdi. Numune tutmuyor, alın cevizinizi götürün dedi. Remzi abi girdi ama içeriye girip çıkan domates gibi kıpkırmızı çıkıyor. Remzi abide girdi çıktı tutmadı dedi. Ben girdim içeriye. Numune aynen tuttu. Daha da güzel tuttu. Bana dedi ki, bak yavrum numunen tuttu dedi. Fakat, ben bu cevizi almayacağım dedi. Cevizi geri götür. O patron ya, koskoca ağa Mustafa şahin. Antep fıstığı diyince ondan soruluyor. Çok kuvvetli bir insandı. Ondan sonra bak dedim efendi amca bizim numunemiz tuttu alacaksın. Ondan sonra öyle etti böyle etti. Seninkini de almayayım diyor. Paranızı da vereyim diyor. Nakliye paranızı da veriyim, geri götürün diyor. Burada dursun derseniz de depo parası almayayım dedi. Yok dedim babam dedi ki verip geleceksin. Adama neler söylediysem kıpkırmızı ettim adamı, malımı verdim. Sonradan dışarı çıktık öğrendim ki ilk defa Çin'den ceviz gelmişti. Ceviz ithal etmişler, cevizler çok güzel. Bizim cevizi almak istemiyorlar. Ama bak benim standart tuttuğu için mecbur kaldı adam utandı bende iki laf söyledim. Ama Remzi abiyle öbür arkadaş cevizi veremediler. Bu cevizin gitmesinin sebeplerinden biri de standardın ve tüccarlığın olmaması.