Kimbilir belki de bizim yetişme tarzımız böyleydi. Ehliyet ve liyakat aranıp, prensip ve ilkeler bazında hareket etmeye yönelik yetiştirildiğimiz için olabilir.
Birtakım temel doğruları belleterek yetiştirdiler bizi Hayat Bilgisi ya da Yurttaşlık Bilgisi derslerinde.
Şimdi de öğretiliyor belki ama büyüyünce kriterler değişiyor belli ki!
Devlet atamalarda bir mülakat ortaya çıktığından beri ehliyet ve liyakat yerini partiye sadakate bıraktı.
Mülakat, gerek ilk atamada gerekse görevde yükselmelerde ehliyeti ölçen değil, maalesef birtakım yandaşların, 'benden' olanların istihdamını ve görevde yükselmesini sağlayacak bir araç olarak kullanılmakta.
Mülakat, kul hakkı gaspının adı oldu sanki.
Mülakatın, ehliyeti ve liyakati öldürmek anlamına geldiğinin örneklerini sıkça yaşadık!
“Bilmediğimiz şeyler bizi felakete sürüklemez... Bizi felakete, gayet iyi bildiğimizi sandığımız, fakat aslında öyle olmayan şeyler sürükler.” demiş Samuel Johnson.
Selcan Taşçı Hamşioğlu,”Liyakat mi dediniz !” diye sormuş 6 Ağustos 2019 tarihli yazısında.
“Lütfen, Mehpare Tanın adındaki bu genç hukukçunun isyanını, siyasi iktidar mensuplarıyla çay hasadına giden yüksek yargı mensuplarının çocuklarının kurayla gittikleri yerlerde "1 gün", torpille getirildikleri yüksek yargı katlarında "3 gün" mesaiden sonra nasıl "maiyete" alındıklarını hatırlayarak okuyun (Ben, hali hazırda "tetkik" etmesi gereken dosyayı okumaktan aciz hakimlerin varlığını "bilerek" okudum; içim yandı):
"Hakimlik-Savcılık mülakat sonuçları açıklandı. İlk sınavımda, 18753 kişi içerisinde 127. Oldum. Yaklaşık 90 puan aldım. Biyokimya mezunuyum. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni, ikinci üniversite olarak birincilikle bitirdim. Mülakata başvurduğumda özel hukukta yüksek lisans da yapıyordum. İyi seviyede İngilizce biliyorum. Anadil seviyesinde İspanyolca biliyorum. Elendiğimi diğer sınavdan bir gün önce öğrendim. Ağlaya ağlaya sınava girip ikinci sınavda da yaklaşık 10.000 kişi içinde 205. oldum. Yine elendim. Bu yıl hiç çalışmadan girdim yine kazandım ve elendim. "FETÖ"cü değilim, terörle bağlantım yok. Peki neden mi elendim? AKP'li ya da tarikatlı dayım yok, hiçbir cemaate de bağlı değilim. Hakim savcı alırken bile torpil yapılıyor bilinsin istedim…"
Buyurun.
Bu sadece bir örnek.