Dış Dünyadan:
Avustralya'yı kavurup kül eden yangında en az 28 kişi ölmüş milyonlarca yaban hayvanı feci şekilde can vermiş. Avustralya Başbakanı zamanında yeterli müdahalede geç kaldığını belitmiş Yeni Güney Galler ve Victoria eyaletlerinde bir kadın Başbakan Morrison 'na “budala” diyerek bağırmış.
O kadar hayvanların telef olmasından etkilenen Avustralya'da birde şimdi sıcaklardan bunalan binlerce deve helikopterden ateş edilerek katlediliyormuş. Bu nasıl bir vahşet bu nasıl insanlıktır. Afrika'da ve dünyanın birçok bölgesinde insanlar açlıktan ölürken bu hayvanların suçu günahı ne olsa dersiniz?
Suçları sadece bir yudum SU …….!
“ Salih (a.s.) peygamber zamanında da deveyi kuyudaki suyu bitiriyor diye öldürmüşlerdi Allah da onları helak etti. Şems Suresi 13 ve 14'üncü ayetler.”
Ayetler şöyle : Allah'ın ( C.C.) elçisi onlara ,”Allah'ın(C.C.) ( mucize olarak verdiği deveye
Ve onun su hakkına dokunmayın' demişti .Fakat onlar ona inanmayıp deveyi kestiler. Bunun üzerine rableri, günahları sebebiyle onlara ardı arkası kesilmez felaketler göndererek hepsini helak etti.”
BİR FIKRA: FIRINCIDAN AL BAKKALA VER
Bektaşinin birinin kırk parası varmış. Yirmi parası ile ekmek almış, paranın üstünü ekmekçiden istemiş fırıncı verdikya demiş .
Kavgaya başlamışlar. Fakat fırıncıyla başa çıkamayacağını anlayınca Allah belanı versin demiş. Oradan ayrılmış.
Biraz ilerdeki bakkala giderek oradan da yirmi paralık peynir alıp yürümüş
Bakkal bağırmış:
--- Baba yirmiliği vermedin.
---Verdik ya!..
---Hayır vermedin.
Bakkal belki unuttum diye işi uzatmamış. Köşeyi dönünce Bektaşi bir kenara çekilip, karnını doyurduktan sonra:
---Allahım, demiş sen işin esasını biliyorsun. Fırıncıdan al bakkala ver demiş.
---------------------------------------------------------------------------
“İnsan talihsizlikten ve mutsuzluktan değil akılsızlıktan korkmalı.”
AŞK MEYDANI
Meydan kuruldu, hesap, hendese gayret geçer akçe
İnsan küçük kainat. O 'nda ilimsiz toprak köse
Varanlar vardı O 'na biriktir delik kese
Nedenle, niçini karıştırdı hiçine akıldan yoksul cüce
Sesiz her gece, vurur ruhuma ateşten kelepçe
Açık hava zindanı hayat bitmez işkence
Olunmaz yaralara mehlem, gözleri mahçup yerde
Nerde Lokman hekimim, nazlı efendim nerde?
Onda kaybolmayan benlik, O'na yakın gurbette
Ölümsüzlük iksiri zehirli şerbet, altı kasede
İçmeye kimler gelir, hepsini bir nefeste.
Rumeysa