Bir kıssa ile başlayalım.
Nemrut azgınlığının önünde bir engel olarak gördüğü Hazreti İbrahim'i (ki üç semavi dinin ortak atası ve peygamberidir) ateşe atarak cezalandırmak ister. Meydanın ortasına dev bir ateş yaktırır.
Ateşi gören canlıların tümü etrafa kaçışır. Ancak bir karınca hariç.
Ağzında bir damla su ile bir karınca devasa ateşe doğru telaşla koşturur.
Onu gören bir başka karınca “Nereye böyle telaşla” diye sorar. Karınca “Duymadın mı Hazreti İbrahim'i ateşe atacakmış Nemrut” deyince. Diğer karınca alaycı bir ifadeyle, “Ateşi görmedin herhalde. Kocaman bir ateş. Kaçmaktan başka çare yok. Ağzındaki bu bir damla su ile mi o ateşi söndüreceksin” der.
Bizim karınca, “Hiç olmazsa yönümüz belli olsun” diye karşılık verir.
Kıssa bu. Yüz yıllardır anlatılır, herkes kendi payına düşeni alır.
Niye anlattık bu kıssayı?
Biliyorsunuz veya duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da malumatınız olsun.
Gerede'den Gürbulak sınır kapısına kadar oto yol yapılacak.
Yalnız yol güzergahı Kelkit Havzası dışarda bırakılarak Niksar'ın aşağı yukarı 48 kilometre uzağından geçirilmesi düşünülüyormuş.
Yolların ilçemizin uzağından geçmesinin sıkıntılarını Niksarlı olarak hep çektik. Bu sefer bari göz ardı edilmesin diyerek:
“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü'nce Yap İşlet Devret (YİD) modeli ile planlanan projeye göre mevcut E-80 uluslararası bölünmüş yol güzergahına paralel Gerede'den Doğubeyazıt Gürbulak sınır kapısına kadar otoyol yapılacak. Ancak Gerede'den İran sınırına kadar mevcut E-80 güzergahında projelendirilen otoyolun Amasya şehir merkezinden sonra güney doğu istikametinde Turhal, Tokat Merkez ve Almus ilçesi sınırlarından geçirilmek istendiği, Amasya'dan sonra Taşova, Erbaa, Niksar ve Reşadiye güzergahının by-pass edildiği, binlerce yıldır kullanılan, tarihi ve doğal bir güzergahın bırakılarak onlarca tünel ve viyadükle dağlardan, yaylalardan yol güzergahının geçirilmesinin ilerleyen dönemlerde Kelkit Vadisi'nin çöküşü olacağı, malumdur.
Gerekçesi ne olursa olsun bu güzergah değişikliği Kelkit Vadisi'nin idam fermanı demektir.
Niksar'ın 8 kilometre uzağından geçen E-80 uluslararası yolunun, Niksar'a olumsuz etkileri halen konuşulmaktadır. Aynı yolun son 20 yılda Erbaa ilçesine yaptığı olumlu katkı da meydandadır.
Konunun yerel ve ulusal basınla paylaşılması, yasal eylemlerle kamuoyunun konu hakkında haberdar edilip zinde tutulması, için Niksar Belediyesi olarak, bu projeye karşı olunduğunun, Belediye Meclisi'nin bu gündem maddesiyle olağanüstü toplantıya çağrılarak karar alınması için,”
Niksar Belediye Meclisi'nin, bu konuyla ilgili bir karar alması için “Olağanüstü Toplantı” yapılmasını talep etmiştik. Yıllardır bitirilemeyen Tokat-Niksar yolunu düşününce zamanın ne kadar önemli olduğu aşikardır.
İstedik ki Belediyemiz, Niksar'ın geleceğini olumsuz etkileyecek bu proje için bir karşı duruş sergilesin. Kamuoyunu bu konuda aydınlatacak ve desteğini sağlayacak girişimlerde bulunsun. Bu olumsuzluktan etkilenecek olan il ve ilçelerle işbirliği yapılsın. Şehrimizin menfaatleri savunulsun.
“Belirtmiş olduğunuz konunun belediye meclisini olağanüstü olarak toplantıya çağıracak acil bir gündem konusu olmadığı, ancak Kasım ayı olağan meclis toplantısının gündemine alınarak görüşülmesinin sağlanacağı” şeklinde sağolsunlar cevap vermişler.
Umarım gecikmemiş oluruz.
Yukarıdaki kıssada olduğu gibi ağzımızda bir damla su ile ateşe karşı koşturma çabasındayız.
O ateşi yakanları biliyoruz.
O ateşi görüp de kıytırık sebeplerle ortalıktan sıvışanları görmek istiyoruz.
Niksar için bir kayıp sayılacak bu projeye, siyasi sebeplerle el altından destek olup, sonra ortalıkta Niksar diyerek dolaşanları görmek istiyoruz.
Bu konuda çaba gösterenlere, iktidarın gücünü gösterip,” “Bu ateşi sen mi söndüreceksin, güldürme adamı” demenin, “Niksar'ı sen mi kurtaracaksın?” demekten farkı yoktur.
Bu da böyle biline.