Gazetenin birinde başlık:
“Dünyanın gözü uzayda ki servette”
Bu yazıyı okuyunca Niksar, Erbaa, Reşadiye ve Kelkit havzasında gündem olan (Maden arama ve Ruhsat) mevzuu aklıma geldi.
Belki bununla onun ne alakası var. İnsanlar hayat şartları değiştikçe çeşitli mecralarda iş arama yollarını güçleri nisbetinde ta.. uzayda bile olsa oralara gitmeyi göze almış olanlar hem servet sahibi ve hem de bilgi sahibi olmak ister. Aşağıda ki yazıda uzayda bulunan madenlerin dünyadaki madenlerden daha kıymetli olduğu sanılıyor sanki…
“NASA, Güneş sisteminde yer alan bir asteroide uzay aracı göndererek üzerindeki değerli madenleri çıkarmanın yollarını arıyor. Demir ve nikelden oluşan asteroidin ekonomik değeri 10 kantrilyon dolar olarak ifade ediliyor.”
----------------------------------------------------------------------------
Niksar'ın mera ve köylerinde, yaylalarında maden aramak isteyen şirketler varmış. İyide Niksar asırlar boyu Başkentlik yapmış Dünyaya ün salmış bir beldedir. Burası Tarihin arka odası, ilim gönül insanlarının olduğu, tarım ve hayvancılık bakımından, Dünyaya ün salmış (AYVAZ) suyu ve yine lezzet kalitesi üstünlüğü tartışılmaz (CEVİZİ) her türlü meyve –sebze ve nebatatın yetiştiği CENNET mekan CENNET VATANDIR.
Bağlarının, bahçelerinin, yaylalarının, tarlalarının, mera ve ovalarının tahrip edilmesini kim ister söyler misiniz?
Niksar ilçe sınırlarında (maden arama) ruhsatları değerlendirilmesi toplantısı 26 kasım 2020 Perşembe günü Belediye D. Salonunda yapıldı.
Kent Konseyi Başkanı konuyla ilgili görüş ve önerilerini açıklayan Suat Boynudelik'ten sonra da çeşitli konuşmacıların ardından konuşmacı olarak Niksar Esnaf ve Tüccarlarından Hadi ÖZGEN konunun önemini anlatan onun şu sözleri “Burası ne Eczacıbaşının bilmem büyük ağaların bilmem ne yeri değildir. Ben torunumun geleceğini düşünmek mecburiyetindeyim.”
Bu cümle konunun özetini bütün detayları ile ortaya koymaktadır. “Ben torunumun geleceğini düşünmek mecburiyetindeyim.” Tüm Niksarlı bu cümleyi “Altın harflerle yazıp çerçeveletmesi gerekir.”
Niksar'ın ekmeğini yiyip, suyunu içen, havasını tenessüf eden herkesin bunu anlayıp, iyice düşünerek sayın Hadi ÖZGEN'in bu sözünü aklından asla ve asla çıkarmaması lazımdır. Bu gün ki kuraklığın yarınki sebebi ve mazereti olamaz. Yarın bir gün bunu çocuklarımıza ve torunlarımıza anlatamayız.
Niksarlı olup ta Çamiçi'ne çıkmayan yoktur Eylül ayının sonları idi yaylaya çıkıp bir yayla havası almak istedik. Biraz gezdikten sonra bir de yayla suyu içmek için yol kenarındaki çeşmelere uğradık, ta ki..Olukalan ve Gülebi'ye K. kadar olan yol güzergahında tek bir çeşmede damla su akmıyordu. Bunun ne anlama geldiğini bilmem izah etmeye gerek var mı.?
Takdir sizin Sayın Niksarlılar ve Sayın İlgililer – Sayın Yetkililer.
Hayırla Anmak
“Ecdadı hayırla anmaktan güzel meziyet olmaz
Ona vefasızlıktan daha büyük eziyet olmaz…”
( Li – müellifihi )
Bir FIKRA:
BALIK BAŞTAN KOKAR
Eskiden paşalardan biri, vekil harcıyla para alış verişe çıkar. Paşa arabasında otururken vekilharç, eve gerekli şeyleri almaya başlar. Bir ara vekil harçın bir balıkçıdan aldığı balıkları koklayıp yere bıraktığı, paşanın dikkatini çeker. “Ne yapıyorsun öyle? “ diye sorar. Vekilharç; Bozuk olup olmadığını anlamak için kokluyorum.” Der. “İyi ama” der paşa, benim bildiğim balık, baştan kokar, oysa sen kuyruğunu kokluyorsun .”
Vekilharç ,”Her birinin ayrı ayrı bozuk olduğunu biliyorum. Ama hangisinin daha az bozulmuş olduğunu anlamak için, kokunun kuyruğa kadar gelip gelmediğini anlamaya çalışıyorum.” Cevabını verir.
“İnsanlar balık gibidir, balık sudan çıkınca,
İnsan insanlığından çıkınca ölür…”
Atasözü