"Medyaya Düşmanlık Olur Mu?"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı Marmaris’te düzenlenen Anadolu Buluşması-Yerel Medya Çalıştayı başladı. Eren Erdem’in ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, medyaya yönelik baskıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Medyaya düşmanlık olur mu? Dünyanın her tarafında medya özgürce yayın yapar ve tüm siyasal aktörler onlara saygı duyarlar. Siz ne kadar kapanırsanız baskıcı yönetim o kadar memnun olur çünkü kendisini eleştirecek hiç kimse kalmaz” dedi.
“Çürüme ile Karşı Karşıyayız”
Basın mensuplarının çürüme var deme cesaretini göstermesi gerektiğini dile getiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Şu anda çok ciddi bir çürüme ile karşı karşıyayız. ama umudumu yasama yürütme yargıda değil; umudumuz medyada. Çürümeye karşı direnecek olan sizsiniz. Burada bir çürüme var diyeceksiniz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’ndan Medya Eleştirisi
“Hayatımda bunun 22.5 yılı medyada geçti. Hayatımda bu kadar bölünen, ayrışan bir medya yapısı hiç görmedim. İlk kez tanık oluyorum. Oysa tam tersi bir atmosferin uyumun olması gerekirdi. Etik değerlerin olması gerekirdi” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TRT ve Basın İlan Kurumu ile RTÜK’ü de eleştirdi.
“Beraber Mücadele Etmeliyiz”
Basın İlan Kurumu ve RTÜK’ün infaz kurumları haline geldiğini, TRT’nin tarafsız yayıncılık yapmadığını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Beraber mücadele etmeliyiz. Medya mensubu olmak, etik-ilkelerin varsa ona karşı mücadele etmek demektir. Parçalanan bir medya iktidarın işine gelir. Bölersiniz ondan sonra istediğiniz gibi yönetirsiniz” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları:
“Dün Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater’i ziyaret ettim, onları dinledim. Eğer adalet diye bir kavramı hepimiz içselleştirirsek haksızlığa uğrayan kişinin kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadan, haklı bir mücadele veriyorsa bana göre medya görevini büyük ölçüde yapmış olur.
İnsanların düşüncelerini açıklamaları nedeniyle gözaltına alınmaları 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Bizim aykırı düşüncelere ihtiyacımız var. Farklı düşündü diye gazetecilerin gözaltına alındığını, tutuklandığını yaşıyoruz.
21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyorum. Basın milletin müşterek sesidir diyor Atatürk. Acaba basın bugün aynı konumda mı? Bunu medya mensuplarının sorgulanması lazım.
Bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlıklı eleştiri. Çünkü siyasetçi bazen çalışma koşulları içinde, yoğun ortamda yaptığı hataları fark edemeyebilir.
Medya Demokrasinin Ana Aktörü
Bir sorunlar yumağı ile karşı karşıyayız. Demokrasinin temel kurumları vardır. Güçler ayrılığı ilkesi diyoruz. Gelişmiş demokrasilerde 4. Ayak vardır, o da medya. Medya demokrasinin ana aktörlerinden birisi olarak yasama, yürütme, yargı gibi bir faktör olarak ortaya çıkmıştır.
Bizde ise ne halde olduğunu anlatmayayım. Medyanın içinde bulunduğu pozisyon da pek iç açıcı değil. Hepimizin bu sorunu çözmek için düşünmesi lazım. Ortaklaşacağımız konular olmalı. Öyle bir noktaya geldik ki, ortaklaşamıyoruz. Demokrasi, insan hakları, yolsuzluklar konusunda ortaklaşmalıyız.
Hepimizin Sorumluluğu Var
Yolsuzlukların el üstünde dolaştığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. Hangi alana ülkenin sürüklendiğini hepimizin oturup düşünmesi lazım. Hepimizin sorumluluğu var. Özellikle medyanın sorumluluğu belki benden de fazla.”
Kılıçdaroğlu o genelgeyi işaret etti
Yerel Medya Çalıştayı’nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu “Sizinle ilgili tasarruf genelgesi çıkardılar. ‘Günlük gazete alımı yapılmayacak.’ ‘Görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak.’ Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, günlük gazetece almayacaksınız diye tasarruf genelgesi mi çıkarılır? Utanılacak bir tablo…” dedi.
'Medyanın demokrasilerde önemi çok fazla'
Basın mensuplarının da kendini sorgulaması gerektiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
'Bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlıklı eleştiri. Çünkü siyasetçi bazen çalışma koşulları içinde, yoğun ortamda yaptığı hataları fark edemeyebilir ama bunu medya mensupları oturur eleştirirler ve dolayısıyla bizde o eleştirilerden kısmen de olsa ders çıkarırız. Demokrasinin temel kurumları vardır. Güçler ayrılığı ilkesi diyoruz. Gelişmiş demokrasilerde dördüncü bir ayak vardır o da medya. Yasama, yargı, yürütme ve medya. Dolayısıyla medya demokrasinin ana aktörlerinden birisi olarak yargı gibi yasama ve yürütme gibi bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Medyanın içinde bulunduğu pozisyon da diğerleri gibi pek içi açıcı değil. Öyle bir noktaya geldik ki ortaklaşamıyoruz bir türlü. Hangi alana Türkiye'nin sürüklendiğini hepimizin oturup düşünmesi lazım. Biz eğer ortaklaştığımız konuları büyütürsek, ortak payda için düşüncelerimizi açıklarsak siyasetçinin daha dikkatli adımlar atmasını sağlamış oluruz. Bu görev demokrasilerde medyaya düşüyor. Medya yasama, yürütme ve yargıyı da denetleyen, haksızlıkları dile getiren bir organ. Bu açıdan medyanın demokrasilerde önemi çok fazla.'
'Belediye başkanları meclis kararlarını yerel gazetelerde yayınlatsın'
Belediye başkanlarına, meclis karar özetlerinin yerel medyada yayınlanması konusunda çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, 'Belediye başkanlarımız da burada. Kendileri, belediye meclisleri karar alıyor. Aldığı kararlar neden yerel gazetelerde ilan edilmez ki bir engel mi var? Yayınlanmalı. Bunun da yasal güvencesi sağlanmalı. Belediye meclisinin aldığı kararları belde halkı da medya aracılığı ile öğrenir. Bunun iki yararı var, bir medyanın desteklenmesi iki halkın bilgi alması.' dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyaset yapan genel başkanlar içinde en sert eleştirilere maruz kalan ismin kendisi olduğuna işaret ederek sırf eleştirmek için hakaret edilmesinin doğru olmadığını dile getirdi.
Basının etik değerlere bağlı olması gerektiğini ve bu yapının da kendi içinde oluşturulacak bir denetim mekanizmasıyla incelenmesinin şart olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Eğer devletin yapısında bir çürüme varsa yasama, yürütme, yargı ve medyadan başlıyor. Ciddi bir çürüme ile karşı karşıyayız ama umudumuz medyada.' diye konuştu.
Basının 'milletin ortak sesi' olduğu vurgusunu yapan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
'Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi kurduğunda çağdaş uygarlık düzeyini hedefledi. Devlet yönetiminde liyakatin olduğu, medyanın haksızlıklara karşı çıktığı ve bunu korkusuzca yazdığı, yargıya kimsenin müdahale etmediği bir Türkiye özlemi var. Bu özlem şu anda bizim içimizde. Eminim ki medya mensubu olarak sizin de içinizde. Bu mücadeleyi yapmak için hangi görüşten olursak olalım bu hepimizin ortak sorunu. Bu ortak sorunda umut olan sizsiniz, sizin kaleminiz, sizin mürekkebiniz. ‘Alimin mürekkebi şehidin kanından daha evladır' diyoruz ya sizin kaleminiz güçlü ve özgür olduğu sürece, doğru yazdığı sürece bu ülke kurtulur.'
Kılıçdaroğlu, toplantının ileriki yıllarda da devam etmesi temennisinde bulundu.
Ahmet ÖZTÜRK - Niksar Danişmend (Özel Haber)