2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası ile nüfusu 2 binin altında kalan 559 belde 2011 yılı nüfusları baz alınarak kapatıldı. Bu beldelerden 58 tanesi ilgili yasanın yürürlüğe girdiği 2012 yılı içerisinde nüfuslarını doğal yollarla 2.000 üzerinde gerçekleşmesi nedeniyle yıllardır süren bir hukuk mücadelesi vermeye başladı.
Erbaa’ya bağlı Değirmenli Beldesinin eski Belediye Başkanı Nurettin Celep de bu konuda 12 yıldır mücadele ederek kapatılan beldelerin tekrar aktif hale gelmesi için öncülük etti. Son dönemlerde Mahkeme Kararlarının sonuçlanmasıyla birlikte Tokat’ta 12 tane beldeye kayyum belediye başkanı atandığını belirten Nurettin Celep, Tokat’ın kararların bozulmaya başlayıp beldelerin tekrar kapatılması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Başlangıçta Tokat’ta 12 beldeye kayyum belediye başkanı atandığını belirten Nurettin Celep, bu sayının daha yeni 10’a düştüğünü belirtti. Kayyum Belediye Başkanı atanan beldeler arasında Reşadiye Demircili, Erbaa Değirmenli, Reşadiye Yolüstü ve Çevrecik beldeleri, Almus Bağtaşı ve Cihet beldeleri, Zile Güzelbeyli ve Yıldıztepe beldeleri, Yeşilyurt Kuşçu ile Sulusaray Dutluca yer alırken Zile’nin Yalınyazı beldesi ve Almus’un Ormandibi beldesinde kayyum kararı geri çekildi.
“YILLARCA BU OLAYIN HUKUKA UYGUN OLMADIĞINI İFADE ETTİK”
Değirmenli Beldesi eski Belediye Başkanı Nurettin Celep bu konu hakkında şu ifadelere yer verdi;
Tokat’ı Türkiye’de en çok beldeleri kapatılan illerden biri olarak biliyoruz. 2009-2014 yılları arasında bir dönem Değirmeli Belediye Başkanlığı yaptım. O zaman hükümet büyükşehir kanunu çıkarttı. O ilgili yasada 2011 nüfusu 2 binin altında olan beldeleri kapattılar. O zaman 2011 nüfusunu baz aldılar ancak yasa 2012’de çıkartıldı. Orada resmen bir tuzak vardı. Biz de yıllarca bu olayın hukuka uygun olmadığını, yasanın çıkartıldığı gün ve sonrasında yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade ettik, bu konuda mücadele ettik.
“ANKARA MAHKEMESİ’NİN “TAMAM” DEDİĞİ KARARLAR, BAHANELER İLE BÖLGEMİZE GÖNDERİLİYOR”
Geçtiğimiz 2020’den sonra mahkemeler de bizi anlamaya başladılar. Türkiye’nin belirli bölgelerinde bazı beldeler için hukuk dedi ki; “evet sizin hakkınızı yemişler, hukuka uygun olarak kapatmamışlar.” Biz de tekrar davaları güncelledik, tabi ki Tokat’ta da 18 tane aynı şartları taşıyan beldemiz var. Aynı hafta içerisinde dava açtığımız beldeler var, mesela Reşadiye’ye bağlı Çevrecik ile Yolüstü var. Yolüstü ve Çevrecik’te davayı aynı hafta içerisinde açtık. O 2024 Yerel seçimleri sürecine tam denk geldi, o esnada bir kargaşaya denk geldi sanırım. Tam gözlemleyemediler, Ankara’da Mahkemeyi sonuçlandırdılar. Tam seçim süreci tamamlandı, 31 Mart süreci geçti. Geçtiğimiz haftaya kadar da Tokat’ta 12 tane beldemiz davayı kazanmıştı. En son Kuyucak mahkemeyi kazandı. Şu anda da bir kulis bilgisi olarak söylüyorum bunu; 3 ay önce beldelerin geri dönmemesi için baskı yapıldığına dair kulaklarımıza bilgiler geldi. Şimdi Ankara Mahkemelerinin tamam dediği kararlar için şu anda yetkisizlik bahane edilerek bulunduğumuz bölgeye Tokat-Samsun'a gönderiliyor. Şu an Ankara’da Mahkemede verilen kararları bozup, Tokat’a gönderiyorlar, Tokat İdare Mahkemesi’ne. Şu ana kadar Tokat İdare Mahkemesi’nden hiç olumlu bir karar almadık.
“BELDELERİN KAPATILMASINA YÖNELİK TEHLİKE ÇOK YÜKSEK”
Tokat’ta 12 tane kayyum atanan belde vardı. Almus’a bağlı Ormandibi Beldesi var, orası çekildi. Bizim Erbaa’ya bağlı Değirmenli’ye 2. ayda kayyum atanmıştı, dün de mahkeme olumsuz olarak sonuçlandı. 1 ay içerisinde onu da çekecekler. Zile’ye bağlı Yalınyazı dediğimiz bir beldemiz var. O da bir 8 ay kadar önce atanmıştı, kayyum bozarak onu da şu anda çekiyorlar.
Önce İdare Mahkemesi’nin kararına uygun olarak kayyum atıyorlar, daha sonrasında Ankara’da bir şekilde bahane üretip kararları şu anda bozuyorlar. Beldelerin kapatılmasına yönelik tehlike şu anda çok yüksek, benim görüşüm hepsinin tekrar kapatılacağı yönünde.
“BELDE HALKLARININ BU TRAVMALARI NASIL ATLATACAKLARINI BİLEMİYORUM”
Bizim mücadelemiz devam ediyor. Hukuk sürecini tamamladık. Tokat İdare Mahkemesi’nin karar vermesini bekleyeceğiz ancak ben o karardan da hiç umutlu değilim. Sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin kararı devreye girecek. Anayasa Mahkemesi’nin kararına ne kadar uyulur onu da bilemiyorum. 2022 yılından sonra Kalfat, Güney, Demircili beldelerimizin emsal kararları ile hukuk mücadelesi veren belde halkları şehirli yaşam haklarının iadesini ısrarlı ve şiddetli şekilde talep ediyor. Bu uğurda kayda değer maddi külfetlere katlanmışlar ve hukuka güvenleri bu arzuyu güçlendirmiştir. Son noktaya geldiğimizde mahkemelerimizin tutarsız kararları karşısında şaşkınlık yaşamaktalar.
Bütün şartları aynı ama kararlar farklı… Sadece Tokat’ta 18 beldemiz bu haklarının iadesi için hukuk mücadelesine 12 yıldır devam etmektedirler. Tokat’a 70-90 bin kişi direkt, endirekt etkileniyor. Sanırım hepimizin kararlarını bozacaklar! Belde halklarının bu travmayı nasıl atlatacaklar bilemiyorum.”
Ahmet ÖZTÜRK - Niksar Danişmend (Özel Haber)