Tokat’ta festivaller başlamadan, festivaller üzerine bir değerlendirme.
Tokatlı yazar Gürel Sürücü, festivaller üzerine kaleme aldığı yazısında önemli tespitlerde bulundu. Özellikle yaz aylarında 600’ü aşkın köyü bulunan Tokat’ta, her hafta düzenlenen yüzlerce festival üzerine değerlendirmelerde bulunan Sürücü, festivallerin tarihsel kökeninden bugünkü işlevine kadar geniş bir perspektif sundu.
“Festivaller kültürel mirasın taşıyıcısıdır”
Baharın gelişiyle birlikte yerel düzeyde düzenlenmeye başlanan festival ve panayırların kültürel açıdan büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Sürücü, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Baharın gelişiyle birlikte yerel düzeyde festivaller ve panayırlar kendini göstermeye başlar. Bu etkinlikler, kültürel anlamda önemli bir yer tutar. Bu yazıda, festivallerin tarihsel düzlemdeki yeri ve işlevleri üzerine değinecek, sonunda ise festivallerin gerçek anlamına ulaşıp ulaşmadığını sorgulayacağız.
Festival denildiğinde, belirli bir sanat dalına veya farklı sanat dallarının buluştuğu etkinlikler, yaşadığımız şehir ya da yörenin kültür varlıklarını tanıtma ve koruma amacı taşıyan organizasyonlar, yöresel ürünleri sergileyerek pazar alanını genişletme girişimleri ve ulusal/uluslararası düzeyde turizme katkı sağlayan etkinlikler akla gelir. Festival düzenlendiğinde, bölge halkından sanatçılara, akademisyenlerden ziyaretçilere kadar geniş bir katılım gerçekleşir; yemekler yenir, türküler söylenir, paneller ve sanatsal etkinlikler düzenlenir. Ortamda sevgi, coşku, neşe ve paylaşımın rengi canlanır.
Festival kelimesinin kökeni Latince "festum" sözcüğüne dayanır ve ilk kez 1200'lerde kullanılmaya başlanır. TDK'ye göre festival, “yapıldığı çevre, katılanların sayısı veya niteliği programla belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisi/belli bir sanat dalında oyun ve filmlerin sunulması ve gösterilmesi sonunda ödül, derece verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal veya uluslararası gösteri dizisi, şenlik/bir bölgenin en ünlü ürünü için yapılan gösteri/düzensiz toplantı, curcuna” olarak tanımlanır.
Festivallerin geçmişi, eski çağlara dayanır. Toplumlar; doğum ve ölüm yıldönümleri, mevsim geçişleri, ulusal kutlamalar gibi pek çok vesileyle festivaller düzenlemişlerdir. Günümüzde festivaller, mevsimlik, dini, resmi veya takvime dayalı olarak sınıflandırılabilmektedir.
Dünyanın önde gelen festivallerinden biri, Brezilya ve Latin Amerika'da kutlanan Rio Karnavalı'dır. Renkli görüntüleriyle tanınan bu festival, on iki dans okulunun katılımıyla gerçekleşir. İspanya'daki San Fermín Festivali ise boğaların önünde koşma ritüeliyle bilinir. Fasnacht Festivali, İsviçre'nin Basel şehrinde yapılır ve baharın gelişini kutlar. Cannes Film Festivali ise uluslararası sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biridir.
Türkiye'de festivaller genellikle bölgesel kültür, el sanatları, yöresel ürünler ve tarihi mirası koruma amacı taşır. İstanbul, festivallerin en yoğun yaşandığı kenttir. Türkiye’de festival kavramı, 1931’deki İkinci Balkan Konferansı sırasında Beylerbeyi Sarayı’nda düzenlenen Balkan Oyunları ile gündeme gelmiştir. İlk film festivali 1948'de, ilk tiyatro festivali 1959’da düzenlenmiştir. Günümüzde ise Uluslararası İstanbul Film Festivali, İstanbul Tiyatro Festivali, İstanbul Müzik Festivali gibi pek çok organizasyon gerçekleştirilmektedir.
Yöresel ürünlere dayalı festivallerde ise ceviz, karpuz, kiraz, kayısı, zeytin gibi tarımsal ürünler tanıtılırken Niksar Altın Ceviz Festivali gibi, kültürel mirasa dayalı Geleneksel Deve Güreşleri Festivali, Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali gibi etkinlikler düzenlenmektedir.
Festivaller, düzenlendikleri toplumun dünya görüşünü ve sosyal kimliğini yansıtan birer ayna niteliğindedir. Sosyal etkileşimi artıran bu etkinlikler, farklı kültürleri buluşturarak insanlara yeni deneyimler sunar. Aynı zamanda ekonomik katkı sağlayarak turizmi canlandırır, bölgesel gelişime katkıda bulunur.
Ancak festivallerin sürekliliği ve etkinliği sorgulanmalıdır. Yalnızca eğlenceye odaklanmış festivaller, zamanla birer kültür organizasyonu olmaktan çıkabilir. Örneğin, "kızılcık festivali" düzenleyen bir köy, zamanla bu ürünün iç ve dış pazarda markalaşmasını sağlayarak ekonomik kazanç elde edebilmelidir. Oysa birçok festivalin bu bağlamda sürekliliği sağlanamadığı için, sadece geçici bir eğlence aracı olarak kaldığı görülmektedir. Bu nedenle festivaller, kültürel mirası geleceğe taşıyan, yerel ekonomiyi büyüten ve toplumun belleğinde iz bırakan sürekli etkinlikler haline getirilmelidir.
GÜNCEL
Yayınlanma: 10 Nisan 2025 - 13:57
TOKAT'ta FESTİVALLER BAŞLAMADAN FESTİVAL ÜZERİNE
Tokat’ta festivaller başlamadan, festivaller üzerine bir değerlendirme.
GÜNCEL
10 Nisan 2025 - 13:57
İlginizi Çekebilir
Tokat ve yörelerinde yapılan tüm festivaller. Tüketim amaçlı. Günü gün etme derdinde olan işler. Tek önemli yani. Yıllarca bir birlerini görmeyen insanların buluşması. Kültürel,ekonomik ve toplumsal yaşam ile hiç alakası yok. Festivalin bir yada iki amacı olur. Şu festivali. Domates veya kiraz festivali gibi.Tanıtımı yapılan ürün veya ıslevin kalitesi ekonomik değeri çevreye ve topluma katkısı belirler. Yoksa çal oyna,gül oyna. Sevgi ile yaşayın.