Ç A N A K Ç I
“Keltepe’nin” arkasından,
Yeşil dağlar arasından,
“Derebağ’dan”, “Dereçay’dan”,
Koşar gelirsin “Çanakçı”!
Soğuk sular içe içe,
Coşar gelirsin “Çanakçı”!
Bahçelere su verirsin,
Değirmenler döndürürsün,
Yüzümüzü güldürürsün;
Çağlar gelirsin “Çanakçı”!
Derdin mi var? Bilmiyorum.
Ağlar gelirsin “Çanakçı”!
İnci gibi köpüklerin,
Yeşil başlı ördeklerin,
Üzerinde köprülerin,
Vadır; “Çanakçı”, “Çanakçı”!
Uzanır derin yatağın,
Dardır; “Çanakçı”, “Çanakçı”!
Baharda coşup taşarsın,
Bağ bahçe demez aşarsın,
Koca “Kelkit’e” koşarsın;
Sarhoş olursun, “Çanakçı”!
Suların birden bulanır,
Bir hoş olursun “Çanakçı”!
Deli dolu akma böyle,
Taştan taşa sekme böyle,
Kara kumlar dökme böyle;
Kuzum “Çanakçı”, “Çanakçı”!
Derdin varsa, bize söyle;
Gözüm “Çanakçı”, “Çanakçı”!..
Ahmet Ertuğrul KARAHAN