O da vaktinde bulunmaz.
**Bu atasözü, tembellikten kendini ikinci plana atanlar için, girişimci ruhunu köreltenler için, kendini aşmaya çaba göstermeyenler için; bekleme-umma-hüsran uyarısı yapıyor.*Elin varsa başını kaşı* ...*En çok bolluk getiren yağmur, alın teridir* demeye getiriyor.
**Yaşadığım topraklara vefamı nasıl gösterebilirim?...Değerlerimizi nasıl koruyabilirim? İlçemi nasıl güzelleştirebilirim ? Gençlere, yaşlılara,kadınlara,çocuklara, engellilere, sanatseverlere, sporseverlere, kitapseverlere nasıl motivasyonlar yapabilirim, nasıl eşik atlattırabilirim? türünden sorular sormalıyız kendimize.
**Böyle bakınca, herkesin yapabileceği bir şey illâ ki vardır...Birisi çıkar doğala dönüşü simgelemek için Keltepe'ye kadar yürür..Yürümek de bir adımdır bu uğurda. Bir kadın çıkar el sanatları atelyesi açar, bir kadın çıkar, yemek kitabı yazar...Belki bir başkası çıkar kütüphane kurar..Belki birisi çıkar geri dönüşüm atılımı yapar..Biri çıkar güzel anlarını fotoğraflar...Evini müze yapar..Bahçesini park yapar. Bu saydıklarım küçük maliyetlerle olabilecek şeyler...Herkes bütçesi kadar atılım yapacaktır haliyle..Biraz daha cesur olanlar devlet teşviği, kredisi almakla yola koyulabilir.
**Bir de büyük maliyet gerektiren girişimler var: Fabrika - okul açmak gibi...Hormonsuz tarım yapmak, yeşil alan kazandırmak gibi...Bir bakımevi- huzurevi- yurt açmak gibi...Otel - kahvaltı evi- kadınlar kahvesi - çocuk bahçesi gibi...Bunları yapmak da,sanırım bedenleriyle-beyinleriyle göç etmiş olsalar da ruhen sılaya bağlı *varsıl*ların payına düşüyor. Biraz hemşehriciliğe ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum..Herkes herkesi tutar da Niksarlı Niksarlı'yı tutmaz demeye dilim varmıyor. Vadiyi aşıp düzlüğe çıkınca, ufukları genişleyince; birbirlerinin yakasından düşüp, birlikte daima ileriye gitmeleri gerektiğini görecektir insanlarımız. Tabi ki çevreden göç alacaktır Niksar da..Önemli olan o *kendine has* şeylerin erozyona uğramamasıdır.
** Bir zamanlar iç içe üç kale ile korunan Niksar'ı, şimdilerde dayanışma-üretme-paraya çevirme (kapitalist zihniyetle değil ,kalkınma gereci anlamında) kaleleriyle, tekrardan korunaklı hale getirmek; Kutalmışoğlu Aslan Bey'lere, Melik Gazi'lere -Emrah'lara, Külebi'lere... boynumuzun borcudur.