Dini boyutta, cihad-ül ekber ve cihad-ül asgar hakkında şöyle bir hadis rivayet edilmiş:
“Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, Tebük seferinden dönünce, “Hoş geldiniz! Küçük cihattan büyük cihada geldiniz.” buyurdu. Bunun üzerine Sahabiler, büyük cihadın ne olduğunu sordular. Hz. Peygamber (asm): “Büyük cihad: nefisin heva ve hevesine karşı yapılan cihaddır.” diye açıkladı.
Bu hadisinde Hz. Peygamber (asm), en kalabalık bir ordu ile katıldığı Tebük seferini "küçük cihad" (cihad-ül asgar) olarak vasıflandırırken; nefse karşı verilecek mücadeleyi "büyük cihad" (cihad-ül ekber) olarak nitelendirmektedir.
(Beyhaki, ez-Zühd, Beyrut, 1996, 1/165; Hatip Bağdadî, Tarihu'l Bağdad, 3/523-524; Zehebî, Siyer-ü Alamü'n Nübela, 56/324; Keşfu'l-Hafa, 1/511.)”
Lügat boyutunda ise; Osmanlıca-Türkçe Sözlük'te Cihad-ül Ekber kelimesi için şunlar yazılı: “Büyük savaş. Benlikle savas. Nefis ile mücadele.
En büyük cihad; insanları kötülüğe yönelten nefisle mücadele etme.
Büyük cihâd. Nefsin, insan tabiatının, bedeninin kötü isteklerini yerine getirmemek için yapılan mücâdele.”
Cihad-ül Ekber'in hem dini terminolojide ,hem de sözlük anlamında,”Nefisle yapılan büyük savaş “ anlamında kullanıldığını görüyoruz.
Niksar tarihi bir kenttir. Hem Danişmedliler'e hem de Taceddinoğulları'na başkentlik yapmıştır. Böyle tarih ve bir o kadar da kültürel zenginliğe sahip olan memleketimizin bir müzesinin olması kadar normal bir durum yoktur. Niksar'a tarihi ve kültürel mirasının sergilendiği bir müze açılmasında geç bile kalınmıştır.
Pandemi dolayısıyla evden çıkamadığım için, basından öğrendim. Niksar'ımıza bir müze açılmış. Sevindim. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Henüz gezemedik ama inşallah tarihi kentimize layık olmuştur.
Ama tabelanın resmini ve müzenin ismini görünce, kızmakla şaşırmak arasında, karmaşık duygular yaşadım.
“Cihad-ül Ekber Danişmendliler Niksar Müzesi”
Bilmiyorum bu isim kimin fikriydi?
Doğrudan ,yaşayan Türkçe ile “Büyük Cihad Danişmendliler Niksar Müzesi” deseler, millet anlayacak diye yazmadılar demek ki !
Cihad bir eylemdir. Yer ismi değil.
Ama Danişmend Gazi adıyla kullanılacaksa da kelime olarak cihad değil de “Mücahid-ül Ekber” denilmesi gerekirdi.
Özenti olduğu her halinden belli olan, sırf kişisel egoyu tatmin için böyle bir isim takılmasa da, “Tarihi Başkent Niksar Müzesi” ya da böyle anlamsız tamlamayla süslemek yerine, doğrudan “Niksar Müzesi” denilse daha güzel olurdu.
Bence, önce bu müzenin tabelasının bir an önce müzeye kaldırılması lazım.
Ecdada saygıyla alakası yok! İnsan, kendi isminin önüne arkasına istediği sıfatı veya ismi ekler veya çıkarabilir ! Veya çocuğuna istediği ismi verebilir. Ama, müze şehre aittir . Hiç değilse kelimeleri yerli yerinde kullanmak lazım.
Bence, bu müzeye “Niksar Müzesi” ismi verilsin. “Canım! Niksar Müzesi zaten yazıyor tabelada!” diye düşünenler olabilir.
O zaman da önerim; “Cihad-ül Ekber….” Yerine “Tarihi Başkent Niksar Müzesi” denilsin.
Tabii ki , bu benim kişisel düşüncem. Niksarlı hemşerilerim ne düşünüyor bilemem!
“Niksar'ın başında bir yığın gaile varken, sen buna mı takıldın? ” diye soranlara bir çift sorum var.
Siz etrafınızda, yaşadığınız yerde neler olup bittiğine bakıyor musunuz ?
Israrla, duyurmaya ve tepki vermeye çağırdığımız, Niksar'da zehirle kimyasallarla maden aranması, toprağımızın, suyumuzun, ve hatta havamızın zehirlere maruz kalma tehlikesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz ?
Çünkü, haberdeki fotoğraflarda yer alan, müzeyi gezmeye gelen ve karşılayanların ne düşündüğünü biliyoruz! Onlar, ilk günden tavırlarını belli ettiler zaten !
Ya siz değerli Niksarlılar ?