Severek, isteyerek, aşk ile şevk ile yıllarca Milli Eğitimde görev yaptım.
Bu süre içinde hükümetler değişti, bakanlar değişti, kadrolar değişti ama değişmeyen bir şey vardı Milli Eğitiminin yapısı, özü…
Kim gelirse gelsin, Eğitimde; Bilge Kağan’dan sonra, Türk’ü devlet ismi olarak perçinleyen Atatürk ve kazanımlarının üzerine çizgi çekmeye kalkmadı.
Demokratik, laik Cumhuriyetin temelini kimse sarsmaya kalkmadı.
Bunları niçin dile getirdim?
Mecliste 2023 MEB bütçesi görüşüldü. Her yıl olduğu gibi bu yıl da dikkatlice takip ettim. Açık ifade etmem gerekirse içim burkuldu. ’Keşke izlemeseydim’ dedim, keşke söylenenleri duymasaydım’ dedim…bir sürü ‘keşke’ sözcüğüyle başlayan cümle kurdum!
Şimdi bazı dostlarım gönüllenebilir!
Kusura bakmasınlar ‘dilsiz şeytan ‘olmayacağım!
Ülkemizi, ülke insanımızı, geçmişimizi, geçmişte hizmet eden değerlerimizi seviyorum. Ülkemin; geri kalmışlığın kibarcası, gelişmekte olan ülkeler kategorisinden çıkıp, gelişmiş, sözü dinlenen, gıpta ile bakılan ülkeler arasında olmasını arzuluyorum.
Bunun yolunun da ilimde, fende, teknikte… ileri gitmekle gerçekleşeceğini biliyorum.
Ülkeyi yönetecek kadrolar malumdur ki okullarda yetişir, gökten zembille inmez.
Bugün Milli Eğitimde uygulanan sistem baştan aşağı yanlış. Perde gerisinde arzulanan bir sistemi gerçekleştirme stratejisi olmadığını düşünmek istiyor, tez elden fabrika ayarlarına dönülmeli diyorum!
Her yıl ileri değil geri geri gidiyoruz. Demek ki bu yol yanlış! Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Yapılan istatistikleri raporları görmezden gelemeyiz. İşte sonuçlar: Üniversitelerimizden başlayalım: THE( Times Higler Education) 2023 Dünya üniversiteler sıralamasını açıkladı. Daha önce ilk 200’de olan İTÜ ilk bine giremedi. Şükür ilk 500’de iki vakıf üniversitesi Sabancı ve Koç Üniversitesi var.
İlk yüzde ABD’nin 34; İngiltere’nin 10, Almanya’nın 9 üniversitesi var. Müjde(!) Boğaziçi ilk 300’den binlerin gerisine düştü! ODTÜ direniyor, ama bir grup gösteri yapmış ODTÜ kapatılsın yerine üniversite açılsın sloganı atmışlar! Güler misin ağlar mısın karar sizin!
Gelelim ortaöğretime: OECD’nin yaptığı PISA (Öğrenci değerlendirme programı)2022 raporunu yayınladı. Geçmişle mukayese edildiğinde Türkiye eğitim alanında yirmi yıldır hep geri gitmiş. İlmî metot, okuduğunu anlama, araştırma, inceleme, fikir yürütme… olarak Türkiye 81 ülke içinde 39. Sırada.37 OECD ülkesi içinde 30. sırada.
İşin acı yanı da okuduğunu anlamada hep son sıralardayız. Biat etmeyi sevmemizin sebebi mi acaba!
Basından öğrendiğimize göre Bakanlığımız galiba tespitlerden hoşlanmıyor ki orijinali 300 sayfa olan OECD raporunun 191 sayfasını yayınlamış.
Singapur diye küçücük bir ülke var. Her dalda birinci. Bir akademisyenin incelemesine göre bu ülkede en iyi öğrenciler öğretmenliğe yönlendirilirmiş. Amaçlar belirlemişler; doğruyu yanlıştan ayırmada güçlü sezgiler, özgüveni yüksek bireyler olmayı öğretme, takım halinde çalışma, yaratıcı düşünce, matematik ve fen alanında en yüksek seviyeye ulaşma…Gelelim aynaya bakmaya! Biz ne yapıyoruz? Okullara en kaliteli öğretmeni değil formasyonu, ilmi niteliği olmayan cemaat ehlini gönderiyoruz. İşte bir haber. Bir ilimiz lisesinde edebiyat dersine bir imam giriyor. Yüksek edebi kültürünü(!) çocuklara dinletiyor! Atatürk’ü yerden yere vuruyor, put diyor, sahte kahraman diyor…diyor da diyor. Şaşırdık mı hayır!
Sayın Bakanın bütçe görüşmeleri sırasında dediğine göre ÇEDES programı gereği çeşitli kurum ve kuruluşlarla 2709 protokol imzalanmış.
Bursa Milletvekili Sayın Selçuk Türkoğlu’nun ‘Milli Eğitimi Cemaatlere teslim ettiniz ’sözüne karşılık: ’…Sizin cemaat, tarikat dediğiniz yapılara biz STK (SİVİL TOPLUM KURULUŞU) diyoruz ve protokol yaptık yapmaya devam edeceğiz’ diyor. Memlekete hayırlı ve uğurlu olsun!
Bir ülkede dini eğitim olur, şarttır da. Toplum dinini öğrenmelidir, eyvallah. Ülkemizde bu görevi üslenen okullar, camiler, kurslar, kurumlar var da var…yetmiyor mu?
Teklifim: Bütün okullarda; ’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ anlayışını kaldıralım (!) onun yerine ne koyacağımızı sanırım tahmin ettiniz. Çok arzuladığımız bir Ortadoğu ülkesi olalım da rahatlayalım vesselam(!) Kaynak: 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sanıyorduk!
- Faruk YÜCER