Danişmendname, 1071 yılında kazanılmış Malazgirt Savaşından sonra Anadolu’nun büyük bir bölümünün Danişmendiler tarafından Türkler adına fethedilişini ve vatan yapılışını menkıbevi olarak anlatan bir eserdir. İlk olarak 2.Keykavus zamanında Mevlâna İbn-i Alâ’ tarafından H.642, M.1244-45 yıllarında te’lif edildiği tahmin edilmektedir.
Yazıldığından beri 140 yıldır önce Niksar’da sonrasında İstanbul’da özenle korunan Danişmendname’nin “Tevârih-i Hazret-i Danişmend Gazi” 7 Safer 1294/21 Şubat 1877) bir nüshası Bahattin ve Mine Selimbeyoğlu’nun evladı, ailenin torunlarından Selim Selimbeyoğlu tarafından Selimbeyoğulları Aileleri adına 9 Ocak 2025’de İstanbul Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi’ne teslim edildi.
Masaüstü Yayıncılık’ta Grafiker Selim Selimbeyoğlu’nun Eserle İlgili Değerlendirme ve Görüşmeleri
1967 yılında yaşlılığında gözleri görmeyen 1895 doğumlu babamın dedesi Mustafa Selimbeyoğlu, (1895-1968) zamanını yatakta geçirirken anneme kitap okutturup derin yorumlar yaparmış. Birgün anneme buzdolabında sakladığı eski el yazması bir kitabı iyi korumasını tembih etmiş. Kitabın içeriği kimse tarafından çözülememiş. Ancak Osmanlıca bilen bir dostu kitabın Danişmentliler’i anlattığı şeklinde bilgi vermiş.
Bildiğiniz gibi Danişmendname, Danişmendgazi’nin ölümünden (M.1105)140 yıl sonra sözlü gelenekten toplanarak Mevlâna İbn Alâ tarafından yazıya çevrilmiştir.
Annem kitabı incelenmek üzere geçen yılın son aylarında Niksar’da Araştırmacı-yazar M. Necati Güneş e göndermişti. Niksar şehir tarihi üzerinde çalışmaları ve eserleri bulunan Necati Güneş ve Hasan Akar hocalarımız 1877’de el yazısı ile çoğaltılan bu kitabı incelediklerinde bunun tarihi bir değeri olduğunu ve İstanbul Bayazıt Eski El Yazmaları Kütüphanesi’ne bağışlanması gerektiğini -yerinin orası olduğunu-belirtmişlerdir.
Bendeniz de bu öneriler doğrultusunda Selimbeyoğlu Ailesi adına Niksar’ın başkentliğin oluşunu ve Danişmentliler’i anlatan bu değerli eski el yazması eseri Beyazıt Yazma Eserler Kütüphanesine resmi prosedürü de yerine getirerek bağışladım. Bu bağışla birlikte, sadece bir ailenin değil, tüm halkın kültürel mirasına katkı sağlanmış oldu.
Geçmişe duyduğumuz saygı yalnızca geçmişi korumakla kalmayıp, aynı zamanda geleceğe aktarılması gereken bir mirası da gün yüzüne çıkaracaktır.
Bu kitap artık Niksar’ın tarihini, Danişmentliler’in izlerini kütüphanede bir araştırmacının ellerinde hayat bulacak ve yeni nesil için bir kaynak haline gelecektir.
Memleketimiz Niksar’ın adeta manevi mührü gibi olan Danişmendname eserini bugüne kadar koruyan, hiçbir maddi karşılıkla değerlendirmeyip toplum yararına gelecek nesillere ulaşmak üzere bağışlayan Mine Selimbeyoğlu ve Bahattin Selimbeyoglu ve hayırlı evlatları Selim Selimbeyoğlu ailesine duyarlılıklarından ötürü ne kadar teşekkür etsek azdır. Selimbeyoğlu ailesi bu asil davranışları ile hergeçen gün azalan değer yapımıza hem somut hem de anlamlı ahlaki bir imza atmışlardır, kutluyorum. Ayrıca bu eserin Niksar ve Türk Kültürüne ölümsüzleştirilmesindeki çabalarından dolayı Necati Güneş ve Hasan Akar beylere de teşekkür ediyorum.
Değerli hocalarım, ne güzel bir öneride bulunmuşsunuz.Sizleri kutluyorum