Tokat'taki milli ve dini bayramların dününün güzelliğinin bugün de devam ettiğini kim söyleyebilir? İlkokulu okuduğum İbn-i Kemal İlkokulu'nun yavrukurtlardan oluşan bir boru trampet takımının yanı sıra İmam Hatip Lisesi'nde Beden Eğitimi derslerine de giren Necmettin Abanoz (1931-1988) hocamızın çalıştırdığı bir de mehter takımı vardı. Çoğunun elbiselerinin bol geldiği, boruları çalmaya nefeslerinin yetmediği öğrencilerden müteşekkil, milli bayramlarda çalıp çırpmadan tören geçişi yapan mehter takımındakilerin havasına doğrusu diyecek bir şey yoktu.
Ancak asıl mehter takımı tam tekmil kurulan ve nefis konserler veren Tokat İmam Hatip Lisesi'ne aitti. Bayram törenlerindeki resmi görevi biterdi ama onlar yorulmadan arılmadan neredeyse şehri bir uçtan bir uca dolaşır, milli duygularımızı atalarımızın savaşta olduğu gibi galebe çaldırırlardı. Biz de çol çocuk mehter takımının peşine düşerdik ta ki okullarındaki yerlerine, hatta takımın bütün malzemelerini davulu, kösü, zurnası, nakkaresi, zili, sancağı spor odalarına koyuncaya kadar. Şayet mehter takımı yürüyerek Turhal'a gidecek olursa herhalde biz de saatlerce seyyar dondurmacı arabalarının peşlerine takıldığımız gibi onların arkalarından giderdik.
Tabi bu mehter takımını oradan oraya durup dinlenmeden götüren diğer arkadaşlarına göre iri cüsseli, otoriter bir mehter başı Koca Bekir adıyla bildiğimiz Bekir Ağabeyimiz vardı ki ne onu ne de mehteri durdurabilirdiniz. Mehter takımı demek bize göre sanki o zaman bir treni götüren lokomotif gibi Bekir Ağabey demekti.
Komisyoncu Bekir Coşkun (İmam Hatibin Koca Bekiri)
15.02.2022'de Salih Bilgilioğlu İle Beraber Tokat Taşhan'da Bekir Coşkun Ağabeyimizle Yaptığımız Görüşme
Bekir Coşkun 1949 Tokat Çamaltı (Gay) köyü doğumlu. Baba Hasan (1917-2003) , anne Nafiye Hanımdır. Köylerinde o yıllarda okul olmadığı için ancak 12 yaşında-takım elbiseli olarak- başlayabildiği eğitim hayatında, ilkokulu Plevne İlkokulu'nda, orta ve liseyi İmam Hatip Lisesi'nde (1972) tamamlamış. Askerlik görevini 1975-1977 yılları arasında Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda komando olarak yapmış. Halen, toplumdan kopmadan emekli olarak hayatını Tokat'ta sürdürüyor.
Biz sözü ona bırakıyoruz:
İlkokuldan sonra o dönem –ortaokul dahil- yedi yıl olan İmam Hatip Lisesi'nde okurken yaz tatillerinde hiç boş kalmadım. Bir yıl kadar Ulu Cami yakınında bulunan Bakırcı Hüseyin Kaya'nın yanında çırak olarak çalıştım. Sonra bir yıl kadar da dondurmacılık yaptım ve bu işi iyice öğrenince 1965-1970 yılları arasında Tokat Belediyesi parkının dondurmalarının yapımını üstlendim. Evin ihtiyaçlarını mümkün mertebe karşılamaya çalışıyordum. Kazandıklarımla eve her yıl kış için üç ton odun, elli kilo tereyağı kendime de bir takım elbise alıyordum.
İmam Hatip Lisesi'ne mehter takımı kurulduğunda köyden geldiğimden ve boyumun uzunluğundan olacak beni de takıma seçtiler. Turhal Şeker Fabrikası'nın mehter takımının mehterbaşı bizi iki aya yakın çalıştırdı. Ondan sonra biz çalışmalarımıza çok sıkı bir şekilde devam ederek mehter takımını milli bayramlara katılabilecek hatta bazı ilçelerimizde konserler verecek seviyeye getirdik.
O zamanlar Yeşil Köşe denilen yerin ikinci katında daha çok lise çağlarındaki öğrencilerin devam ettiği M. T. T. Birliği vardı. Burada hemen hemen ayda bir konferans verilir, tiyatrolar oynanırdı. Ben de derslerimi aksatmadan bir kültür faaliyeti olarak çok sayıda tiyatroda rol aldım. Ayrıca orada çay ocağında çalışarak okul harçlığımı biriktirdim.
Taşhan konusuna gelince, biz 1960'larda Tokat'a taşınınca babam 1963'te pazarcılığa başladı. Önce şehir içinde dört lastik tekerlekli bir seyyar araba satın alarak sebze ve meyve sattı. Çok yorucu olan bu işten fazla kazanamayınca Taşhan'da pazarcılığa başladı. Tokat ve çevresinin büyük pazarlarından Yıldızeli, Şarkışla, Turhal, Niksar, Reşadiye pazarlarına babamla beraber giderdik. Size pazarlarda geçen bir hatıramı aktarayım:
Hemen her hafta olduğu gibi Şarkışla Pazarına yine babamla beraber gittik. Arabayı diğer arkadaşlarla yıkacağız. Ben: “Baba sen otur, biz indiririz ” Dedim. Arkadaşların da yardımı ile malları kısa sürede pazar yerine indirip üzerine çadırımızı çektik. O gece otelde yattık. Hafta günü pazartesi idi. Yıl 1969 16 Temmuz Pazar günü insanoğlu Apollo 11'le Ay'a inmek için Uzay'a fırlatılmıştı.
Taşhan'da, girişte fazla yük olurdu. 57-58 model Austin ve BMC arabalarla 3,5 ton mal yapılırdı. Sonraki yıllarda yük tonajları daha fazla olan Thomas kamyonlarla ve Fordlarda yakın illerimizin dışında diğer illere de asıl nakliyecilik başladı.
Tokat, turunçgiller hariç bölgenin en büyük sebze ve meyve üretim yeri, ambarı olduğu için çevre illere sevkiyat yapılıyordu. Karadeniz'in en verimli topraklarına sahip olan şehrimizde üreticimizin elinde kolay kolay ürün kalmıyor, iyi para ediyor, değerlendiriliyordu. Sivas, Erzurum, Diyarbakır ve Kayseri'ye biz sevkiyat yaparken, Yozgat, Çorum, Niğde ve Nevşehir'den de komisyoncular kendileri gelir, hazırlanan malları götürürlerdi. Amcamın da Taşhan'da dükkânı vardı. Ömer Coşkun, Mehmet Dindar'la ortaklardı. Mersin'de büyük komisyonculardan Cemal Yüksel (Mesudiye ya da Aybastılı olabilir) bunlara mal yapardı.
Taşhan'ın kapatılarak kurulan kooperatif koordinesiyle yapılan Yeni Hale (vakıf yeri) taşınma işi 1970 yılı mart ayında gerçekleştirildi. Buradaki pazarcılar da kuraya dâhil edilerek yeni halden iş yeri verildi.
1976'da babam yaşı ilerleyince haliyle işi bıraktı. Ben Yeni Halde kendi adıma 2016 yılına kadar kırk yıl komisyonculuk yaptım. 3 dönem Tokat Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanlığı görevinde bulundum. Ayrıca federasyon yönetim kuruluna girerek hem şehrimizi temsil ettim hem de komisyoncuların ve üreticilerin haklarını savunup, problemlerinin çözümünde yardımcı olmaya gayret ettim. Ayrıca siyasete de gönül verip Tokat'ta 20 yıl 1989-2009 yılları arasında (dört dönem) İl Genel Meclis Üyeliği yaptım.
Taşhan'da iken bu işlerle iştigal edenlerden bazıları komisyoncuların yanında işçi olarak çalışıyorlardı. Hâl, , sebze, meyve ve sevkiyatçılık konusunda zamanla kendilerini iyice yetiştirmişlerdi. 1970 yılında Yeni Hal açılınca bunlara da hak tanınarak bir kısmı ortaklaşa olmak üzere iş yeri sahibi oldular.